Bursa tarihte birçok medeniyete ev sahipligi, Osmanlı Devleti'nin bir dönem baskentligini yapmıs bir sehir olarak su anda ülkemizin dördüncü büyüksehridir. Tarihe yakından tanıklık etmek isterseniz, birçok sehrimize de ulasım kolaylıgı göz önünde bulundurulursa, bir haftasonu Bursa'yı ziyaret edebilirsiniz.
Bizim rotamız ilk gün, Cumartesi, Bursa sehir merkezi idi, listemizdeki yerleri gezdik ve lezzetli yemeklerini tattık. Ertesi gün, Pazar günü ise, Tirilye ve Mudanya'ya vakit ayırdık.
Bursa'da nereler gezilir?
Bursa'da yerli bir turist olarak gezmek isterseniz, öneriler burada:
1- Irgandı Köprüsü: Bursa'nın camilerini çarsılarını duymustum da bu köprüyü arastırmalarım sırasında gördügümde oldukça sasırdım ve hemen görülmesi gerekenler listesine ekledim. Sanki Floransa'daki ünlü köprü Ponte Vecchio buraya kopyalanmıs. Iki köprünün de üzerinde dükkanlar veya sanat atölyeleri mevcut, bunlar köprülerin yapımından günümüze kadar ulasmıs. Ve yine her iki köprünün de yapımları kaynaklarda 14. yy. olarak belirtiliyor.
2- Emir Sultan Cami ve Türbesi: 15 yy. basında, Uludag'ın eteklerinde Yıldırım Bayezıt'ın kızı ve Emir Sultan'ın esi Hundi Sultan tarafından Emir Sultan'ın vefatı üzerine yaptırılmıs. Gördügümüz kadarıyla oldukça fazla ziyaretçi çekiyor.
3- Yesil Cami: Bursa'da mimarisi ve renkleri ile beni etkileyen bir cami oldu Yesil Cami. Kapılarında çok ince tas isçiligi bulunuyor. Caminin büyük bölümü de çinilerle kaplı. Yesil ve mavi çiniler oldukça güzel, bütünleyici bir görüntü olusturuyor.
4- Ulu Cami: Ismi gibi heybetli bir cami Ulu Cami. Yapımı 1400 yılında tamamlanmıs. Osmanlı'nın çok kubbeli anıtsal yapılarından ilki olarak geçiyor, 20 adet kubbesi bulunuyor.
5- Kozahan: 1492 yılında II. Bayezıt tarafından Istanbul'daki cami ve medresesine gelir saglamak amacıyla yapılmıs bu handa eskiden oldugu gibi bugün de ipek ve sallar satılmakta. Ayrıca etrafında Aynalı Çarsı ve Bakırcılar Çarsısı da bulunuyor.
6- Emir Han: Avlusunda oturup yorgunluk kahvesi içebileceginiz Emir Han'ın üst katlarında ipek ve hediyelik esyalar satılıyor.
7- Osman Gazi ve Orhan Gazi Türbeleri: Osmanlı Devleti'nin kurulması ve gelismesindeki önemli isimler Osman ve Orhan Gazi'nin Türbesi, Tophane semtinde bulunuyor. Buradan ayrıca tüm Bursa'ya hakim bir manzarayı da seyredebilirsiniz.
Bursa'da ne yenir?
Bursa'da yeme-içme oldukça çeşitli. Bir haftasonu boyunca, özellikle yerel tatlar oldugu için tercih ettigimiz yerlerde oldukça fazla ve lezzetli yemekler yedik:
1- Uludag Kebapçısı Cemal Cemil Usta: Tabi ki İskender, ufak dükkanları hiç bos kalmıyor.
2- Acı Dayı Cantık Pide: Kayhan Çarsısı'nda bulunuyor. Cantık Pide için bir çesit ufak boy açık kıymalı pide denebilir.
3- Idris Pideli Köfte: Burası da Kayhan Çarsısı'nda bulunuyor. Iskender gibi altında pideler, üzerinde ise ufak köfteler var. Oldukça lezzetli.
4- Üç Köfte: Burası Ivazpasa Çarsısı'nda bulunuyor, çarsıya girdiginizde soldaki ilk dükkan. Ufak ama oldukça popüler, çünkü yıllardır burada ve lezzetinden birsey kaybetmemis. Adı ile servis seklinin bir bagı var aslında. O da ilk serviste 3 köftenin tabagınıza bırakılması, porsiyonun sonradan tamamlanmasından kaynaklanıyor. Nedeni ise köfteyi sogutmamak.
5- Tarihi Yasayanlar Börekçisi: Börekçi ve pastane diyebiliriz. Oldukça islek bir caddenin, Inönü caddesinin üzerinde olan subesine gittik. Yolunuz düserse özellikle sabah saatlerinde peynirli böregini deneyebilirsiniz.
6- Abdal Simit Fırını: Sanırım Bursa'daki en lezzetli kısmı olusturdu bizim için. Bir pazar sabahı daha çok endüstriyel ürünlerin ve bıçakların satıldıgı dükkanların arasından geçip sirin bir meydana vardık. Burada birkaç fırın bulunuyordu ama biz tavsiye üzerine Abdal Simit Fırını'nın önünde simit ve tahinli pide için kuyruğa girdik. Bekledigimize degdi, çünkü fırından çıkan sıcacık pide ve akıskan tahin bizi bizden aldı.
Meydanda çay bahçeleri bulunuyor. Aldıgınız simit ve pideyi, buralarda çay esliginde yiyebilirsiniz.
Ancak Pazar günü gidecekseniz, 11'den önce gidilmesi önerilir. Zira oldukça kalabalıklasıyor.
Tirilye
Pazar günü öglene dogru Cumalıkızık'a dogru yola çıktık ancak kalabalıktan meydana zor vardık. Pazar günü yolu o tarafa düseceklere de önerilir, sabah erkenden orada olmakta fayda var. Hal böyle olunca, planımızı degistirdik ve Tirilye'ye dogru yola çıktık, iyi ki de çıkmısız, Cumalıkızık'taki kalabalıktan sonra burası bize huzur verdi.
Deniz kenarında, ufak, huzurlu eski bir Rum köyü Tirilye. Zamanında sadece Rumlara aitken, Osmanlı dönemi ile 30 Türk hanesi yerlestirilmis. Sonrasında mübadele ile Rum nüfus Yunanistan'a göçmüs, su anda sadece Türkler oturuyor.
Sadece sahilinden baslayıp, ara sokaklardan yavas yavas, geze geze yukarı dogru çıkmanız bile Tirilye için yeterli. Falezlerin üzerine kurulmus bir köy oldugu için, tepeye çıktıkça manzara da güzellesiyor. Biz dinlenmek için ufak bir park bulduk, bankında oturup, hem kıs günesi ile ısındık hem de deniz kokusunu içimize çekip, denizin mavisinde kaybolduk.
Bu inis çıkıslar sırasında, sokaklarda dolasırken birkaç önemli binaya rastlayacaksınız, bunlar:
1- Fatih Camii ve Avlulu Hamam: Eski bir Ortodoks kilisesi ancak 1560'da minare ve mihrap eklenerek camiye dönüstürülmüs. Hemen yanında ise Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırılan Avlulu Hamam bulunuyor.
2-Tirilye Tas Mektep: Osmanlı döneminde okul için yaptırılan bu bina, mübadele sonrası önce öksüzler evi sonrasında ise ilkokul olarak kullanıma devam etmis. 1988'de çürüge alınarak bosaltılmıs. Simdilerde ise neyse ki restore ediliyor. Bu heybetli yapıyı restorasyon nedeniyle dısarıdan da görememis olduk ama restore edilip, bakılması, içimize su serpti.
3- Tirilye Dündar Evi: Aslında bir 19. yy kilisesi. Mübadele sonrası özel mülk olmus, su anda ne yazık ki kullanılmadıgı için atıl duruyor.
4- Kemerli Kilise: Burası günümüzde özel mülk ancak Rumlar burayı yılda 2 kez yortu ve paskalya dönemlerinde ziyaret ediyormus.
5- Tabut Ev: İki sokağın arasına sıkısmıs bu ince, uzun ev, seklinden dolayı bu ismi almıs.
Mudanya
Kahvaltınızı Bursa'da yaptınız, oradan Tirilye'ye birkaç saatligine geçtiniz, son olarak artık biraz gezmek ve erken bir aksam yemegi yemek için Mudanya'ya geçebilirsiniz. Tirilye Mudanya arası sadece 11 km, yani yaklasık 20 dakika.
Iyonyalılardan, Bizanslılara, ardından da Osmanlılara ait olmus olan Mudanya, kendini en çok da Mudanya Mütarekesi ile hatırlatıyor.
Kurtulus Savası'nın askeri safhasını sona erdiren Mudanya Ateskes Antlasması, TBMM tarafından 11 Ekim 1922 tarihinde Mudanya'da bulunan, simdiki adı ile, Mütareke Evi Müzesi'inde imzalanmıs ve su anda ziyaretçilere açık.
Bu müzenin hemen yanı basında baslayan sokak Girit Sokagı olarak biliniyor. Sokak boyunca ve kesen ara sokaklarda renkli, ahsap evler dikkatinizi çekecek. Bu sokak Italyan mühendis Piçiretu tarafından tasarlanmıs. Mübadeleden önce gayri müslim ve müslümanların birlikte yasadıgı bu mahalleye, mübadele ile birlikte Girit Türkleri yerlestirilmis.
Müze ve Girit sokagını gezdikten sonra, deniz kenarında lezzetli yemekler yemek isterseniz, tavsiyemiz: Kıyı Balık. Denizin huzuru ve yemeklerin lezzeti ile günün yorgunlugunuzu burada atabilirsiniz.
Comments